Amatörlük

Biliyorsunuz, amatör ve profesyonel kelimeleri artık günlük hayatımıza girmiş durumda. Artık bu ayrımı, daha çok da futbol sayesinde ilkokul öğrencileri bile bilir duruma geldiler. Bir işi kazanç sağlamak amacıyla yapan kimseye profesyonel diyoruz. Merak ve heves sebebiyle, zevk için yapanı ise amatör diye adlandırıyoruz.

Tabii bu arada profesyonellik ve amatörlük kavramları gerçek anlamından ayrılmış ya da yan anlamlar da kazanmış durumda. “Bir işin profesyoneli olmaktan söz edildiğinde, o işin inceliklerine ve ayrıntılarına, derinine inmiş olmayı anlıyoruz. Amatörlük ise bazen acemilik gibi algılanıyor.

Evet, böyle algılanıyor ama aslında böyle değil. Amatörlüğün olmadığı yerde, profesyonellik de olmaz. Amatörlük heyecan ve tutku demektir. Amatör İnsan, gönüllüdür; herhangi bir ücret ya da karşılık beklemeden, sevdiği için o işi yapar. O yüzden, her alanın büyük profesyonelleri ancak amatör bir ruha sahip olan ve o ruhu her zaman yaşatanlar arasından çıkar. Bir profesyonel, maddi karşılığı olmadığı halde işini yapıyorsa, aynı zamanda amatör bir ruha da sahip demektir. Büyük şair, yazar ve müzisyenler, para almasalar bile eser verirler; işte bu, onlardaki amatör ruhun varlığını göstermektedir. Ayrıca diğer profesyonelce yapılan işler bir varlığı tüketmeksizin yeni değer yaratmak üzerinedir. İşte bizim Amatör Sualtı Avcılığından anladığımız budur. Bu işi meslek haline dönüştürmek ise bu ruhu öldüreceği gibi saygı duyduğumuz avımıza TL, $ veya € gözlerle bakmamız demek olup, içimizdeki bu tatlı heyecanı, iç gıdıklamasını öldürüp bizleri birer katile dönüştüreceği için yapılmamalıdır. Aksi takdir de bu işi sadece geçim kapısı haline getirmek, birçok profesyonelinde geçmiş dönemlerine ait yapmış olduğu itiraflarında görüleceği üzere, gece avlanmaya, tüp kullanmaya, yasak bölgede avlanmaya ve başkaca bir sürü unsurun da dahil olduğu gündüz ve nefesle yapılan işin şeklini külliyen değiştirebilecektir. Bunu görecek gencecik bireyler yanlış yönlenecek, bu işi geçim kapısı, bir meslek olarak algılayacak, yeri gelecek bu tehlikeli sporu ucundaki maddi menfaate kilitlenip, tehlikelerini düşünmeksizin, hayatlarını riske edecek şekilde yapmayı düşüneceklerdir. Her yıl bir sürü tecrübe ve bilgi sahibi olmalarına karşı hırslarına yenik düşen arkadaşlarımızın acı haberlerini almamızın bir tarafı da nispeten işin bu yanı ile ilgilidir.

Amatör Sualtı avcılığı sadece sonuca değil aynı zamanda sürece odaklıdır. Sonucun Balık, sürecin gizemli Sualtı dünyasında bulunmak olduğu dengeli bir bütündür bu olayın tamamı. Yoksa Balığı avlamanın, gelişen teknolojiler ile çok da kolay yönleri vardır. Hayvanların zaaflarını bilerek onları yenik düşürmek ve gafil avlamak da mümkündür. Peki, gerçek Amatör ruha sahip birine her hafta 5 kilo dilediği balıktan evine kargo yapsak, neyi ifade eder ki? Şüphesiz koskoca bir hiçi. Bu iş yapılırken ortaya çıkan heyecan, motivasyon ve spor keyfi bu paketle sağlanabilir mi?

Asla..!

Nerede kalır bunun, sıcacık yatağı terk etmek için sabahın köründe kalkması, o isteği duyması ve yüreğindeki kıpırdaması, yoruluncaya kadar palet çırpması, av ile karşılaşınca heyecan ve mutluluk fışkırması, masanın o av tarafından süslendiğinde lezzet fırtınası, vesaire.

İşte bu yüzden amatör olarak kalmalıyız ve Amatör Sualtı Avcılığını yüceltebilmeliyiz.