TSSF'YE VE GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NE AÇIK MEKTUP!
TSSF'YE VE GENÇLİK VE SPOR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NE AÇIK MEKTUP!
AMATÖRSAD Derneği olarak kurulduğumuzdan beri zaman zaman kamuoyunda "zıpkıncılar" diye bir genelleme altında haklı veya haksız eleştiriler seslendirildiğine şahit olduk. Bizler de zaten kendi camiamız içindeki çürük elmalardan kendimizi ayırmak, yaptığımız sporu, yasal ve etik bir çerçevede sürdürmek, amatörlüğü benimseyip her türlü ticari eylemi dışlamak amacıyla yola çıkmıştık. Bu çerçevede her fırsatta amatör sualtı avcılığı alanının gelişmesini ve düzenlenmesini amaç edinen düşünce ve eylemlerin yanında olduk, olmaya da devam edeceğiz.
Gelgelelim bu işin bir de paydaşlar ayağı var. Nasıl ki bizler olumsuz örnekleri kendi içimizde barındırmıyor ve bunlarla mücadele ediyorsak, aletli dalış camiasının da bir an önce "kol kırılır yen içinde kalır" zihniyetinden kurtulması gerekiyor. Gün geçmiyor ki; Ayvalık, Silivri örneklerine benzer bir örnek yaşanmasın. TSSF çatısı altında, eğitmen, sporcu ya da her ne etiketle bulunursa bulunsun, ister scubacı isterse serbest dalışla avlanan sualtı avcısı olsun kolluk kuvvetlerince yakalanıp ceza kesilmesi vb. skandal derecesindeki rezaletlerin bir an önce son bulmasını, TSSF'nin bu konularda sessiz kalmak yerine (zira sessiz kalmak bu gibi durumlarda onaylamaktır) kamuoyunu bilgilendirmesini, bunu yapacak gücü yoksa, istifa etmesini talep ediyoruz ve artık "yeter" diyoruz. Zira, bu gibi kişiler yüzünden ayda yılda bir adet av yapıp ailesi ile bunu sofrasına getirecek kişiler hak etmedikleri söz ve davranışlara maruz kalmaktadırlar.
12 yıldır var olan ve muhtemelen ilerde olabilecek genel bir yasaklama sonuç vermez, çünkü konu tamamen maddiyatla, balığın ekonomik değeri ile ilgilidir. Ne yazık ki, denetimin pahalılığı, yoruculuğu sebebi ile gerektiği gibi etkin mücadele sağlanamamaktadır. Zira, hırsız çalacağım deyince, kilit bir işe yaramıyor. Kolluk kuvvetlerinin kimisi gündüz bir iki amatör yakalayıp iş yapıyoruz görünümünde, kimisi ise doğruyu yanlıştan ayıramıyor. Balıkçı tezgahlarında ve restoranlarda satılan zıpkınla avlanmış balığı Amatör Sualtı Avcısı değil, ticari amaçlı zıpkın avcısı hatta bazı durumlarda bizatihi aletli dalış camiasının bazı üyeleri yapıyor. Yasal çerçevede, kendisine ve ailesine yetecek miktarda balığı avlamayı amaçlayan Amatör Sualtı Avcısı ise bu biriken öfke ve nefretin günah keçisi oluyor. Ticari Amaçlı Zıpkın Avcıları kim derseniz, ilgilileri zaten kendilerini inkar etmiyorlar ve internette muhtelif yerlerde boy gösteriyorlar. TSSF bazıları kendi bünyesinde de bulunan bu isimleri gayet iyi bilmektedir.
Oysa aynı TSSF bakın kendi web sitesinde neleri taahhüt ediyor.
TSSF Tüm etkinliklerinde aşağıdaki ilkelere uyacaktır:
Sorumluluk ve Hesap Verebilirlik: Tüm etkinliklerimizde geçerli yasa ve yönetmeliklere göre çalışacağız.
Sporcu Ruhu: Yüce Önder Atatürk ün "Ben Sporcunun zeki, çevik aynı zamanda ahlaklı olanını severim" özdeyişini uygulamak ve uygulatmak için disipline çok önem vereceğiz.
PEKİ YA TUZ KOKARSA?
Bir kurum kendi ilkeleriyle çelişir hale gelmişse, o kurum tartışılır hale gelir. Orada kargaşa hüküm sürmeye başlar. Amatör-sad olarak bir kez daha altını çizerek ifade ediyoruz ki:
* Zıpkın avcılığının yasal ve etik formu, Amatör Sualtı Avcılığıdır.
* Gündüz nefesle yapılır,
* Limit azami 4kg+bir büyük balıktır.
* Avlanılan balık satılmaz.
Bugün geldiğimiz noktada ne yazık ki, bu basit ve yasal çerçeve, bu ilkeleri savunmakla mükellef kişilerce istismar edilmektedir. Daha kötüsü, ay-yıldızlı aziz forma istismar edilmektedir. Kamuoyunun dikkatinden kaçmayan bu tür istismarlarla ilgili olarak TSSF'nin zaman yitirmeden bir açıklama yapması gerektiğine inanıyoruz.
TSSF olarak bu yanlışlara bir dur demezseniz, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığı, basın ve aziz Türk Kamuoyu nezdinde yapılan ve düzeltilmeyen her yanlıştan ötürü şikayetçi olmaya devam edeceğimizin bilinmesini isteriz. 22.03.2013
Saygılarımızla.
AMATÖRSAD - İZMİR
Yorumlar -
Yorum Yaz