TSSF ZIPKINLA BALIK AVI YARIŞMALARI Hakkında AMATÖRSAD görüşü
Değerli kamuoyunun bilgisine,
24 Nisan 2010 tarihinde Çeşme’de TSSF tarafından yapılan ZIPKINLA BALIKAVI EGE BÖLGESİ ŞAMPİYONASI/SEÇMELERİ sonrasında genel olarak Zıpkın ile yarışmalar sonrasında ortaya çıkan tartışmalardan birine daha şahit oluyoruz.
Özellikle bu tartışmanın ana şeklini, yer seçimindeki unsurlar tetiklemiş görünüyor. Yarışmaya ait fotoğrafların basın yayın yolu ile kamuoyuna iletilmemesi dikkat çekici ve manidardır. Geçmiş yıllarda dereceye giren sporcuların avları ile çekilen fotoğraflar tartışmalara sebebiyet verdiği için hep bir tartışma konusu olmuştu. Görünen o dur ki, bu anlamda yeni tartışma çıkmaması bakımından gizlilik ilke edinilmiş görünüyor.
Bu konudaki dernek görüşümüze gelince, yarışma alan seçimi ve yarışma şekline dair düşüncemiz şöyledir:
YARIŞMA ALAN SEÇİMİ
Sadece bu yarışma özelinde konuşmak gerekirse, Yarışma alanı seçiminde önemli hatalar yapıldığı kanaatindeyiz. Çeşme Dalyan ve Ildır arasındaki bölgenin yerleşim birimlerine ve insan yoğunluğuna yakınlığı, Dalış Okullarının dalış noktalarına yakınlığı incelendiğinde bu seçimin hatalı olduğunu değerlendiriyoruz.
İlla ki bir yarışma olacak idiyse bu alanın, Pırlanta Burnundan Kokar’a kadar olan alan veya Demircili yakınları olabileceğini düşünüyoruz.
YARIŞMA ŞEKLİ
Bu yarışmalar hangi genel kural bütünü içinde yapılırsa yapılsın, AmatörSAD olarak bizler sürdürülebilir avcılık ilkeleri, doğaya ve çevreye saygı söz konusu olunca bunun, temelde, belirlenen süre içinde avlanabilecek maksimum balığın avlanması temelinde yapılmasına sıcak bakmıyor ve buna karşı duruyoruz.
Avlanabilecek türler açısından bakıldığında genel kabul görebilecek, dar kapsamlı, avcılık bakımından itibarlı türler ile sınırlandırılmasını önemsiyoruz. Örnek vermek gerekirse, Pelajik balıklar ile beraber demersal gruptan, SARGOZ, ÇİPURA, SİNARİT, KEFAL, LEVREK, TRANÇA, MERCAN ve benzerleri ile sınırlı, Yuvalı yaşayan balık türlerini (EŞKİNA, GELİNCİK, ORFOZGİLLER, LAHOSGİLLER) içermeyen bir grup olarak önceden belirlenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Ot balıkları, SARPA, PAPAĞAN, LAPİN, AHTAPOT, MÜREN, MIĞRİ, SÜBYE ve benzerleri gibi avcılık değeri düşük olan türlerin bu kapsama alınmaması gerektiğini düşünüyoruz.
Avcılık zorlukları bakımından her balığın değişik bir puantaj sistemi ile değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Burada, şu ana kadar belirlenmiş kurallar ve yapılmış önceki yarışmaların formatlarına baktığımızda, bunun bu kapsamda yapılmasına, çevreci tarafımız açısından hatalı buluyoruz. Yarattığı tepkileri haklı görüyoruz. Burada alternatif olarak 2-3 adetle sınırlandırılmış, en büyük ve en değerli balık avcılığına dönüştürülmesi gerekli diye düşünüyoruz.
AMATÖR bir spor aktivitesi olarak bir yarışma formatında yapılacak ise,
1) “Amatör Sporcu” kisvesi altına gizlenmiş Ticari Balıkçılık taraftarlarının ve mensuplarının yarıştırılmaması gerektiğini düşünüyoruz.
2) “Amatör” Sporcuların yakın geçmiş dönemlerinde spor ahlakı (sicil) açısından yasak balık avlamamış, yasak bölgede, yasak dönemde avcılık yapmamış, limit aşmamış kişiler arasından seçilmesi gerektiğini önemsiyoruz. Spor ahlakı (Sicili) bozuk olmayan, yasal olarak geçmişte hakkında kesinleşmiş idari para cezası bulunmayan (yememiş), Ticari Balıkçılık faaliyetinde bulunmayan (bulunmamış) kişiler olması gerektiğini düşünüyoruz.
3) Federasyonun sicil anlamındaki sorunlu kişilere lisans vermemesi gerektiğini ve sporcuların sicillerini buna göre oluşturup, düzenleyip, belirli aralıklarla da güncellemesi ve sorgulaması gerektiğini düşünüyoruz. Bu tip bir sicil dosyası oluşturulurken ve güncellenirken, bilgi edinme sistemi üzerinden Tarım ve Köyişleri, Adalet Bakanlığı, Kolluk Kuvvetleri kayıtları ve ihbarlar olarak sorgulanabilecek ve değerlendirilebilecek bir olgudur.
4) Federasyonun sicil anlamındaki sorunlu kişileri ZIPKINLA BALIK AVI KURULLARINA getirilmemelerini ve bu işlerin yönetiminde yer verilmemesi gerektiğini önemsiyoruz.
Mevcut koşullarda mevcut yapı ile gelebilecek bir Dünya Şampiyonluğunu değerli bulmuyoruz. Bu yarışmalar bu şekilde Dünyada nerede yapılırsa yapılsın bu şeklini kabul etmiyoruz.
En önemlisi Federasyonun buna itibar etmemesi gerektiğini düşünüp, buradan gelecek olan prestije ihtiyaç olmadığını kabul ediyoruz.
YARIŞMA SONUCUNDA AVLANAN BALIKLAR;
Bu yarışmaların sonucunda avlanmış olan balıkların hiçbir şekilde heba edilmeksizin daha önceden bu ürünleri değerlendirebileceğine kanaat getirilmiş ve onayı alınmış Sosyal Amaçlı yardım kuruluşlarına ulaştırılması gerektiğini düşünüyoruz.
DERNEK ÜYELERİNİN YARIŞMA HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ;
Derneğimiz üyeleri arasında şu görüş grupları vardır.
1) Bu yarışmaların illa ki olacak ise AMATÖR’lüğü tescilli kişiler arasında yapılması gerekliliğini düşünenler ve yarışma formatının amatörlük ve çevrecilik bakımından iyileştirilmesi gerektiğini ileri sürenler,
2) Avcılığın bir yarışma etkinliği olmaması gerektiğini düşünenler,
3) Amatörce avlanan ve iyileştirilebilecek koşul ve formatlarda avcılık bakımından ticariler ile boy ölçüşebileceğini iddia edenler.
Bütün olarak değerlendirmek gerekirse, yarışmaya sıcak bakan grup yarışma şekli bakımından yukarıda belirtilen iyileştirici gelişmelerin yapılmasını mutlak görmektedir.
Bu çerçevede bakıldığında bizler,
1) Dernek olarak bu tür yarışmaları teşvik etmiyoruz. Yarışan taraflardan biri olmak istemiyoruz. Yapılan etkinliklerin ise mutlaka doğaya ve diğer denizel paydaşların zarar ve istismarına yol açmayacak biçimde, ehil ve temiz eller tarafından düzenlenmesi gerektiğini savunuyoruz,
2) Bu tür yarışmalar için teşvik edici değiliz ancak üyelerimizin bireysel katılımlarına set çekmediğimizi şeffaflık gereği kamuoyu ile paylaşıyoruz,
3) Diğer Denizsel yaşam ortamındaki gruplar ile müzakereye, işbirliğine, her türlü ortak projeye açık bir anlayışı benimsemekteyiz.
Bazı çevrelerin, bilhassa yasadışı olan TİCARİ amaçlı gündüz ve nefesle yapılmasını legalizeleştirme yönünde propaganda gereci yaptığı üzere, Uluslararası bir yarışma için en iyi yarışmacıların seçilmesi için yarışmacı profilinin (Ticari-Amatör) önemsiz olduğu argümanına katılmıyoruz. Spor yarışmalarında birinci olmak kadar sporculuk ve Amatörlük vasfının da çok önemli olduğunu görüyor ve önemsiyoruz.
Sembolik değeri bulunan uluslararası yarışmalarda tüm bu özelliklerin yansımasının gerektiğini düşünüyoruz.
SONUÇ;
Son olarak bir kez daha altını çizerek belirtmek isteriz ki; 2010 ZIPKINLA BALIK AVI EGE BÖLGESİ SEÇME YARIŞMASINA katılan üyemiz bulunmamaktadır.
Kamuoyunun görüş ve değerlendirmelerine önemle sunarız.
Saygılarımızla
AMATÖR SUALTI AVCILARI DERNEĞİ
